16 Aralık 2013 Pazartesi

Beyonce Drunk In Love Şarkı Çevirisi ft. Jay-Z

Beyonce Drunk In Love Şarkı Çevirisi ft. Jay-Z

[Intro: Beyoncé] 
I've been drinking, I've been drinking 
İçip duruyorum, içip duruyorum 
I get filthy when that liquor gets into me 
Likör iştiğimde edepsizleşiyorum 
I've been thinking, I've been thinking 
Düşünüp duruyorum, düşünüp duruyorum 
Why can't I keep my fingers off you, baby? 
Neden parmaklarımı üstünden çekemiyorum? 
I want you, na na 
Neden parmaklarımı üstünden çekemiyorum? 
Why can't I keep my fingers off you, baby? 
Neden parmaklarımı üstünden çekemiyorum? 
I want you, na na 
Seni istiyorum 

[Verse 1: Beyoncé] 
Cigars on ice, cigars on ice 
Viski bardaklarının üstünde pürolar 
Feeling like an animal with these cameras all in my grill 
Penceremde tüm bu kameralarla, bir hayvan gibi hissediyorum 
Flashing lights, flashing lights 
Parylan ışıklar, parlayan ışıklar 
You got me faded, faded, faded 
Beni uyuşturuyorsun, uyuşturuyorsun 
Baby, I want you, na na 
Bebeğim seni istiyorum 
Can't keep your eyes off my fatty 
Gözlerini popomdan alamıyorsun 
Daddy, I want you, na na 
Babacık, seni istiyorum 
Drunk in love, I want you 
Aşk sarhoşuyum, seni istiyorum 

[Hook: Beyoncé] 
We woke up in the kitchen saying 
Mutfakta uyandık ve 
"How in hell did this shit happen?" 
"Bu halt nasıl oldu?" diyoruz 
Oh baby, drunk in love we be all night 
Ah bebeğim, aşk sarhoşu olacağız, tüm gece 
Last thing I remember is our 
Hatırladığım son şey 
Beautiful bodies grinding off in that club 
Bizim güze bedenlerimizin, klüpte sallanmasıydı 
Drunk in love 
Aşk sarhoşu 

[Bridge: Beyoncé] 
We be all night, love, love 
Olacağız tüm gece, aşk, aşk 
We be all night, love, love 
Olacağız tüm gece, aşkım, aşkım 

[Verse 2: Beyoncé] 
We be all night, and everything alright 
Olacağız tüm gece, ve her şey mükemelle 
No complaints for my body, so fluorescent under these lights 
Bedenimden şikayetim yok, bu ışıklar altında floresan gibi parlıyorum 
Boy, I'm drinking, walking in my l'assemblage 
Oğlum içiyorum, kendi içki meclisimde yürüyorum 
I'm rubbing on it, rub-rubbing 
Üstünde sürtünüyorum, sürtünüyorum 
If you scared, call that reverend 
Korktuysan, pederi ara 

Boy, I'm drinking, get my brain right 
Oğlum içiyorum, aklımı topluyorum 
Armand de Brignac, gangster wife 
Armand de Brignac içiyorum, ganster karısıyım 
New sheets, he sweat it out like washed rags, he wet it up 
Yeni çarşaflar, kullanılmış halvlu gibi ıslatıyor, ıslatıyor 
Boy, I'm drinking, I'm singing on the mic 'til my voice hoarse

Oğlum içiyorum, sesim acıyana kadar mikrofonda söylüyorum 
Then I fill the tub up halfway then riding with my surfboard 
Sonra küveti yarısına kadar doldurup, sörf tahtamı sürüyorum 
Surfboard, surfboard 
sürf tahtamı, sörftahtamı 
Graining on that wood, graining, graining on that wood* 
Tahtanın üstünde salınıyorum, salınıyorum 
I'm swerving on that, swerving, swerving on that big body Benz* 
Sürüyorum, sürüyorum büyük Benz'in içinde 
Serving all this, swerv, surfing all of this good, good 
Hepsini sunuyorum, sürüyorum, sörf yapıyorum, iyi iyi 

[Hook] 

[Bridge] 

[Verse 3: Jay-Z] 
Hold up 
Bekle 
That D'USSÉ is the shit if I do say so myself 
Dussé içkisi harika, öyle diyorsam öyledir 
If I do say so myself, if I do say so myself 
Ben bir şey diyorsam öyle diyorsam öyledir 
Hold up, stumble all in the house tryna backup all that mouth 
Bekle, evde tökezliyip duruyoruz, ağzını toplamaya çalışıyorsun 
That you had all in the car, talking 'bout you the baddest bitch thus far 
Arabadaki olaydan bahsediyorsun, bu zamana kadarki en kötü olayını 
Talking 'bout you be repping that 3rd, wanna see all that shit I heard 
Yarışmada 3. gelmenden bahsediyorsun, duyduklarımı öğrenmek istiyorsun 
Know I sling Clint Eastwood, hope you can handle this curve 
Clint Eastwood'u öldürürüm, umarım bununla başaçıkabilirsin 
Foreplay in the foyer, fucked up my Warhol 
Salonda sevişiyoruz, tablomu mahvettim 
Slid the panties right to the side 
İç çamaışrlarını aşağa çekiyorum 
Ain't got the time to take draws off, on sight 
Çekmeceyi kapatmak için vaktimiz yok, görür görmez 
Catch a charge I might, beat the box up like Mike 
Mike (Tyson gibi) dövüşerek, ceza yiyebilirim 
In '97 I bite, I'm Ike, Turner**, turn up 
Zamanında çok çapkındım, Ike Turner'ım, sesi aç 
Baby no I don't play, now eat the cake, Annie Mae 
Bebeğim, oynamıyorum, kekini ye dedim sana 
Said, "Eat the cake, Annie Mae!"** 
"Kekini ye, Annie mae" 
I'm nauseous, for y'all to reach these heights you gon' need G3 
Bu kadar yükseğe çıkmanız için, G3 uçağa ihtiyacınız olacak 
4, 5, 6 flights, sleep tight 
belki G4, G5,G6 uçakları, sıkı uyuyun 
We sex again in the morning, your breasteses is my breakfast 
Sabah yine sevişeceğiz, senin göğüslerin benim kahvaltım 
We going in, we be all night 
Başlıyoruz, tüm gece böyle olacak 

[Bridge] 

[Verse 4: Beyoncé] 
Never tired, never tired 
Hiç yorulmam, hiç yorulmam 
I been sippin, that's the only thing keeping me on fire, me on fire 
Yudumlayıp duruyorum, benim ateşli tutan tek şey bu, ateşli tutan 
Didn't mean to spill that liquor all on my attire 
İçkiyi kıyafetimin her yerine dökmek istememiştim 
I've been drinking, watermelon 
İçiyorum, karpuz 
(I want your body right here, daddy, I want you, right now) 
(bedenini burda şimdi istiyorum, babacık, seni istiyorum, şimdi) 
Can't keep your eyes off my fatty 
Gözlerini kalçamdan alamıyorsun 
Daddy, I want you 
Babacık, seni istiyorum 

[Bridge] 

*sevişmek anlamına gelen metaforlar 
**Eşini döverek öldüren bir şarkıcının sözleri

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder